A1 Capital’in raporunda merakla beklenen Ağustos TÜFE verisinin de alındığı ifade edildi. Raporda şu değerlendirmelere yer verildi:

“Tüketici fiyatları aylık yüzde 2,0 artarak beklentilerin ( yüzde 1,8) ve beklentimizin (yüzde 1,71) üzerinde gerçekleşirken, yıllık enflasyon yarım puan düşüşle yüzde 33,52’den yüzde 32,95’e geriledi. Bu durum, büyük ölçüde gıda ve ulaştırma fiyatlarındaki artan fiyat baskılarının yanı sıra giyim fiyatlarındaki düşüşün uzun vadeli Ağustos ayı ortalamasının altında kalmasından kaynaklanmış gibi duruyor.

Mevsimselllikten arındırılmış veriler üzerinden gittiğimizde eğilim yatay gibi duruyor. Ama TCMB’nin hedeflerinin gerçekleşmesi (yılsonu üst bant yüzde 29) Gıda grubundaki. İşlenmiş gıda ve işlenmemiş gıdanın etkisiyle riskli duruyor. ÜFE tarafına baktığımızda ise aylık bazda yüzde 2,5 artış görüyoruz ki bunun da yarısından fazlası gıda ürünleri ve kamu hizmetlerinden kaynaklı. Yıllık ÜFE’de, Nisan ayından bu yana kademeli yükseliş trendini koruyarak yıllık bazda yüzde 25,2'ye yükselmiş oldu. Ağustos verisi ile birlikte, yılbaşından bu yana TÜFE, TCMB’nin 2025 için yüzde 25-29 tahmin aralığına kıyasla yüzde 21,5'e ulaştı.

Ağustos verileri, yıl sonu enflasyonunun üst bandın üzerinde kalma riskini artırıyor. Bu ay PPK toplantısı, CHP Kongresi davasından sadece dört gün önce, 11 Eylül'de ve bu durum siyasi hassasiyeti artırıyor ve de bu ay TCMB’den daha önce tahmin edilenden daha az agresif bir gevşemeye işaret ediyor. Biz de güçlü büyüme verisin etkisini de katarak daha önce politika faizine yönelik 300-300-300 (yıl sonu yüzde 34) şeklinde öngördüğümüz faiz indirim patikamızı 250-250-250 (yıl sonu yüzde 35,5) şeklinde güncelliyoruz. 2025 yıl sonu TÜFE tahminimiz ise yüzde 29,5 seviyesinde bulunmaktadır.

ABD Başkanı Trump, dün yaptığı açıklamada, ABD'nin Yüksek Mahkeme'de gümrük vergisi davasını kaybetmesi halinde Avrupa Birliği, Japonya ve Güney Kore başta olmak üzere diğer ülkelerle vardığı ticaret anlaşmalarını "geri almak" zorunda kalabileceğini söyledi ve böyle bir kaybın ABD'nin "çok büyük acılar çekmesine" yol açacağı konusunda uyardı ve yönetiminin geçen hafta ABD temyiz mahkemesinin birçok gümrük vergisini yasadışı bulan kararını bozmak için Yüksek Mahkeme'ye başvuracağını söyledi.

Trump, tarifelerin kaldırılmasının maliyetli olacağını söyledi, ancak ticaret uzmanları, vergilerin menşe ülkelerdeki şirketler tarafından değil, ABD'deki ithalatçılar tarafından ödendiğini belirtiyor. Ekonomistler ise tarifelerin ABD'de enflasyonu artırma ihtimalinin yüksek olduğu konusunda uyarıyor. ABD Çalışma Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Temmuz ayında iş ilanlarının beklenenden fazla düşerek 7,181 milyona gerilediğini bildirdi.

Birçok Fed yetkilisi, işgücü piyasası endişelerinin faiz indirimlerinin yakın olduğuna dair inançlarını canlandırmaya devam ettiğini söylerken. Fed üyesi Christopher Waller, Fed'in bir sonraki toplantısında faiz indirimine gitmesi gerektiğini düşündüğünü açıkladı. CME Group'un FedWatch aracına göre, yatırımcılar şu anda ABD Merkez Bankası'nın 17 Eylül'de gerçekleşecek iki günlük politika toplantısının sonunda 25 baz puanlık bir faiz indirimi olasılığının yüzde 97 olduğunu fiyatlıyor.

Bu oran, veriden önce yüzde 92 idi.

Dünyanın en büyük tahvil piyasalarında bir sakinlik hakim, ancak Japonya'dan İngiltere ve ABD'ye kadar büyük ekonomilerin mali sağlığına ilişkin endişeler, uzun vadeli borçlanma maliyetlerinin çok yıllık zirvelere yakın seyretmesine neden oldu. Başbakan Şigeru Ishiba'nın yakın danışmanının görevinden istifa edeceğini açıklamasının ardından Japonya'nın mali durumuyla ilgili endişeler yeniden canlandı ve Japonya'nın 30 yıllık devlet tahvili getirisi yüzde 3'ün çok üzerine çıkarak rekor seviyeye ulaştı.

ABD 30 yıllık Hazine tahvili faizleri, yatırımcıların riskli varlıklara zarar verdiğini düşündüğü ve Temmuz ortasından bu yana ilk kez yakından takip edilen yüzde 5 seviyesine ulaştı. Ancak Temmuz ayında iş ilanlarının düştüğünü gösteren verilerin ardından uzun vadeli tahvil getirisi, iş gücü piyasasının yumuşaması ve Federal Rezerv'in bu ayın sonlarında faiz indirimine gideceği beklentilerinin güçlenmesiyle birlikte gün içinde 7,2 baz puan düşüşle yüzde 4,898'e geriledi.

Euro bölgesi tahvil getirileri de düştü, ancak Fransa'nın 30 yıllık borçlanma maliyetleri 2009'dan bu yana en yüksek seviyelerine yakın seyretti ve Almanya'daki tahvil faizleri 14 yıllık zirvelere yakın seyretti. Bu gelişmeler, şirketler ve tüketiciler için kredi faiz oranlarını belirleyen borçlanma maliyetlerinin Fransa ve İngiltere'de keskin bir şekilde artmasının ve sterlinin de düşmesinin ardından geldi. İngiltere Başbakanı Starmer'ın üst düzey danışman ekibinde Pazartesi günü yapılan değişiklik, İngiltere'nin yüksek borçlanma seviyeleri ve yavaş büyümesi göz önüne alındığında mali zorluklara yeniden odaklanılmasını sağladı.

Fransa'da, Başbakan Francois Bayrou'nun, popüler olmayan bir borç azaltma planına destek sağlamak amacıyla 8 Eylül'de yaptığı güven oylamasını kaybetmesi bekleniyor. Petrol fiyatları, yatırımcılar ve tüccarların üreticilerin üretim hedeflerinde bir artış daha değerlendirmeleri beklenen hafta sonu OPEC+ toplantısını beklemesiyle günü düşüşe geçti ve dünkü yüzde 2'den fazla düşüşünü sürdürdü. Brent ham petrolü yüzde 0,7 düşüşle varil başına 67,14 dolara, ABD Batı Teksas petrolü ise yüzde  0,7 düşüşle varil başına 63,5 dolara geriledi.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC+) sekiz üyesi ve müttefikleri, pazar günü yapılacak toplantıda ekim ayında üretimde daha fazla artış yapmayı değerlendirecek. Grup, pazar payını yeniden kazanmayı hedefliyor. Altın, ABD'de faiz indirimi beklentileriyle külçe altının tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmasının ardından kar satışları nedeniyle değer kaybetti. Yatırımcılar ise bu hafta açıklanacak önemli ABD istihdam verilerini bekliyor. Spot altın ons başına yüzde 0,3 düşüşle 3.546 dolara geriledi. Külçe altın dün 3.578 dolar ile rekor seviyeye ulaşmıştı. ABD'de Aralık vadeli altın vadeli işlemleri de yüzde 0,8 düşüşle 3.605 dolara geriledi.”