10 yıldır saha araştırmaları doğrultusunda “gençlik ve istihdam” odağında eğitimli genç işsizliğine karşı programlar tasarlayan ve hayata geçiren Esas Sosyal; işverenlerce daha az tercih edilen devlet üniversitelerinden mezun gençlerin; iş hayatına daha öz güvenli, donanımlı ve sorumluluk sahibi bireyler olarak adım atmalarını amaçlıyor.

Sosyal yatırım programları etrafından oluşturduğu ekosistemden aldığı güçle derinlemesine sosyal etki yaratmayı hedefleyen Esas Sosyal, 10 yıldır gençlerin hikayelerini geliştiriyor.

Gençlerin hayatına umut olmaktan dolayı mutluluk duyduklarını belirten ESAS Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Sabancı Kamışlı; “Bundan 10 yıl önce ESAS altında iş bölümlerini oluştururken artık geri verme zamanımız geldi dedik. Bu geri vermenin de sorumlu, sürdürülebilir ve yenilikçi olması gerekliliğiyle, çalışmalarımıza yön veren “sorumlu vatandaşlık” misyonumuzu Esas Sosyal bünyesinde bir iş kolu olarak hayata geçirdik. Kısacası biz geri vermeyi bir iş olarak görüyoruz. Bu işi yaparken de ciddiye alıyor, ölçüyor, değerlendiriyor ve raporluyoruz. Biz adımlarımızı araştırmalar doğrultusunda atar ve bu araştırmalarımızı paylaşma konusuna da heves ile yaklaşırız. 10 yıllık yolculuğumuzda her geçen gün öğreniyor ve gelişiyoruz. Bugün geldiğimiz noktada aidiyet bizim için bir ihtiyaç. Gençler kendilerini ait hissetmekte zorlanıyorlar. Biz Esas Sosyal olarak harekete geçirme gücümüz ile bu konuda adımlar atıyoruz. Yatırım yapılan hedef kitleyi takip etmek çok önemli. Esas Sosyal’in gençlerle olan iletişimi ve diğer kurumlara ilham olan ilişki geliştirme tarzı, satış sonrası destek prensibine benziyor. Yatırım yaptıktan sonraki gelişimi takip etmek bizim için bir mesuliyet. Bu örnek ile bizi ayıran nokta şu ki; biz kar değil sosyal etki amacı güdüyoruz. Mesuliyetleri yerine getirirken öngörülü adımlar atmak da çok kıymetli. Kurumlar 4 yıl sonra istihdam etmeleri gerekecek profilleri öngörerek burs vermeli. İhtiyaç ortaya çıktığında ise yatırım yaptığı genci önceliklendirmeli. İşte o zaman bunun adı sosyal yatırım olur” dedi.

Aynı hedefe odaklanan 5.000 kişilik bir ekosistem yarattık…

Türkiye’de yaratılan kolektif etkinin öncülüğünü üstlendiklerine değinen Sabancı Kamışlı sözlerine; “Araştırmalarımız doğrultusunda ‘Gençlik ve İstihdam’ alanına odaklandık. Kurulduğumuz ilk günden bu yana gençleri, istihdamda fırsat eşitliği ile buluşturmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz. 10 yıllık yolculuğumuzda en büyük yoldaşımız ilmek ilmek işlediğimiz ekosistemimiz. Esas Sosyal ekosisteminde kan bağı ile değil akıl bağı ile bağlıyız. Bugüne kadar 60 kurumsal destekçi ve 50 STK’yı eğitimli genç işsizliği çerçevesinde bir araya getirdik. Sosyal yatırım, sosyal projeler egoyu sevmez, ekosistem ve iş birliği sever. En güçlü kasımız olarak adlandırdığımız, aralarında kurumsal destekçilerin, katılımcıların, mentorların, mezunların, STK yöneticilerinin, İK profesyonellerinin ve eğitmenlerin de yer aldığı 5.000’den fazla kişinin bulunduğu ekosistemimizle, taşın altına elini koyan kurum ve kişilerle el ele vererek çalışıyoruz. Kaynaklarını verimli kullanmak isteyen kurumları ortak akılla bir araya getirdik ve birbirini besleyen güçlü bir ekosistem ağı kurduk. Ekosistemimiz yaşayan ve beslenen bir oluşum. Katılımcılarımız ve mezunlarımız bizim sahadaki yüzümüz olarak, etraflarına Esas Sosyal’in faydasını anlatarak kılavuz oluyorlar. Ekosistemimizde yer alan STK’ların ve kurumların bursiyerlerini, program katılımcılarını ve genç gönüllülerini programlarımıza dahil ediyoruz. Örneğin TEV’in bursiyeleri her yıl programımıza dahil olmak üzere başvurularda bulunuyor. Kriterleri karşıladığı ve değerlendirmelerimizde başarılı olduğu sürece ekosistem gençlerine öncelik tanıyoruz. Şimdiye kadar programlarımıza, pek çok kurumsal destekçi ve sivil toplum kuruluşunun bursiyerlerini dahil ettik. İlk yıl 150 gencin %30’u ekosistemin gençlerinden gelirken bu son dönemde 500 gencin %84’ü ekosistemin gençlerinden geldi. Ekosistemimizden aldığımız güçle Türkiye’nin 81 ilinden 99 farklı üniversiteden 2.000 genci fırsat eşitliği ile buluşturduk. Çeşitlilik, kapsayıcılık ve eşitlik olmazsa olmazımız… Her anlamda eşitliğine önem veriyor, genç kadınların istihdam süreçlerindeki gelişimine katkı sağlıyoruz. Programlarımıza katılan gençlerin %72’sini kadınlar oluşturuyor. Ekosistem paydaşlarımızın seçim ve temsil süreçlerinde cinsiyet dengesinin sağlanmasına önem veriyoruz. Programlarımızda yer alan mentor, eğitmen ve konuşmacıların seçiminden Danışma Kurulu ve Mezun Komitesi temsiliyetine kadar kadın-erkek oranını gözetiyoruz” şeklinde devam etti.

Yaratılan sosyal etkiyi ölçümlemek; sürdürülebilir adımlar atmak için çok önemli…

Esas Sosyal Direktörü Özlem Akgün Eşmeler ise “Biz Esas Sosyal olarak her zaman sosyal yatırımların başarısı ve sürdürülebilirliği için veriye dayalı, ölçülebilir ve sonuçların takip edildiği bir yaklaşımın önemli olduğuna inanıyoruz. Sosyal etki yaklaşımımız, en başta gençlerin ihtiyaçlarını esas alan bir program tasarlayarak başlıyor. 2015’ten beri gençleri, sahayı ve kurumları dinliyoruz. Aldığımız geri bildirimlerle programları güncel tutmaya devam ediyor, hem biz hem de bağımsız danışmanlar ile sürekli ölçümlüyoruz.

İngilizce Fırsatım SROI analizine göre programa yapılan 1 birimlik yatırım 6,6 katı değer yarattı.

Bu bakış açımız doğrultusunda geçtiğimiz yıl ilk yatırım programımız olan Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat Programı’nın SROI analizi yaptırmış ve kamuoyu ile paylaşmıştık. Bu yıl ise ikinci yatırımımız olan Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım programı kapsamında bu analizi gerçekleştirdik. Analiz sonuçları bize şunları gösterdi;

Program gençlerin İngilizce yetkinliklerini gözle görülür bir şekilde geliştiriyor. Bunu yaparken de gençlerin istihdam edilebilirliğini artırıyor.

Gençler için bu programda İngilizce yetkinliğini geliştirmenin ötesinde çok katmanlı bir dönüşüm hikayesi başlıyor. Gençler bir yandan üniversitede eğitimlerine devam ederken, diğer yandan staja gidip proje yapıyorlar ve bu programla birlikte yeni bir sorumluluk daha üstleniyorlar: 12 ay boyunca bu eğitim programının sorumluluğunu alarak İngilizce öğrenmek. Bunu yaparken günün sonunda, zamanlarını yönetmeyi, uzun vadeli plan-program yapmayı ve karşılarına çıkan zorluklar karşısında pes etmemeyi öğreniyorlar. Tüm bu adımlar gençleri daha da fazlasını yapma konusunda motive ediyor ve elde ettikleri başarılarla özgüvenleri de gelişiyor. Analiz sonuçlarına göre gençlerin %60’ının program sayesinde özgüvenlerinin, öz disiplinlerinin ve özsaygılarının daha da geliştiği görülüyor.

Mezunlar kendi aralarında kurdukları ilişkileri devam ettirmek ve birbirini desteklemek konusunda çok istekli. Bu program birbirini desteklemek isteyen büyük bir genç ekosistemi yarattı. Bu da bizi program tamamlandıktan sonra da etkinin devam edeceğini gösterdiği için çok mutlu ediyor. Sonuçlara baktığımızda, gençlerin %52’si program aracılığıyla tanıştığı kişilerle ilişkisini devam ettiriyor ve %46’sı da yeni gelen kişilere buddylik yapmak ve bu işin içinde olmaya devam etmek istediğini söylüyor.

Danışmanlarımız programın yarattığı etkiyi bağımsız bir metodolojiyle ölçtü ve yaşanan değişimleri finansal bir değere dönüştürdüler. Sonuç olarak, programa yapılan 1 birimlik yatırımın 6,6 katı değer yarattığı bulundu. Bu programı da benzerleriyle karşılaştırarak bir benchmark yaptığımızda, SROI yapılmış dünyadaki örnekler arasında, Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım Programı’nın, İngilizce’nin istihdama yönelik bir çözüm modeli olarak uygulandığı özgün ve ilk model olduğunu gördük. İkincisi de gençlerin kapasitesini geliştirmek için dünya genelinde çok fazla program var, pek çok eğitim veriliyor. Buradaki benzerlerine baktığımızda 6,6’nın en yüksek oranlardan biri olduğunu gördük” dedi.

Ekosistemimizle el ele vererek daha da derinlemesine etki yaratmayı hedefliyoruz…

Önümüzdeki süreçte odaklanılacak adımları aktaran ESAS Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Sabancı Kamışlı; “10 yılı tamamlarken ileriye doğru baktığımızda ekosistemimizle el ele vererek daha da derinlemesine etki yaratmayı hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıl yurt dışı bağlantılarımız ile ekosistemimizi genişletmiş ve katılımcılarımıza yeni fırsatlar sunmuştuk. Önümüzdeki dönemde de bu bağlantıları güçlendirerek daha çok gence fırsat sunmayı hedefliyoruz. Hep altını çizdiğimiz gibi araştırmalar bizim için çok değerli. Son yapmış olduğumuz araştırma ile daha çok yerele inmemiz gerektiğini gördük ve bu doğrultuda çalışmalar hayata geçirmeye başladık. Gençler Türkiye’nin her şehrinden programlarımıza katılabiliyor. Özellikle İngilizce Fırsatım tamamen yerele odaklanıyor... Sunduğumuz online fırsatlarla gençler bulundukları şehirlerden, okullardan ve yurtlarından bağlanarak programa katılıyorlar. Yereldeki güçlü varlığımızı bu yıl yerel üniversitelerde gençlerle buluşarak da güçlendirdik. Kocaeli, Denizli ve Van’da üniversitelerde zirvelere, radyo programlarına katıldık, katılımcılarımızla bir araya geldik. Ekosistemimizde bulunan İstanbul dışında faaliyet gösteren STK’ları artırmayı stratejimizin bir parçası haline getirdik, Ankara, İzmir, Konya’da faaliyetlerini sürdüren STK’ları paydaşlarımız arasına alarak gençlere yerinde fırsatlar sunmaya başladık, bu yıl da yeni STK’ları dahil ederek ilerliyoruz. Ekosistemdeki özel kurumlara bakarsak, geçen yıllarda bu şehirlerde kurumları gençlere yatırım yapmaya davet etmiştik. Ankara ve İzmir’den kurumları kurumsal destekçilerimiz arasına katmıştık, Önümüzdeki yıllarda yerel kurum ve kuruluşlarla daha fazla temasta olup, onları gençleri yerelde güçlendirmek için harekete geçirmeyi amaçlıyoruz” dedi.